Cumhuriyet Halk Partisi CHP, kurucusu ve ilk Genel Başkanı Atatürk’ün önderliğinde ulusal bağımsızlığı kazanan, Cumhuriyeti kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren ve Ulusal,Birliği sağlayan Partidir. Hukuk ve eğitim gibi toplumsal alanlarda gerçekleştirdiği reformlarla çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni biçimlendirmiştir.
İşte bu kadar önemli görevleri üstlenen bu büyük siyasi partide sular bir türlü durulmak bilmiyor. Burada olanlara gerçekten şaşkınım. Gelin konuyu hep
beraber ele alalım. Özgür Özel başkanlığında ki yönetim önce 27 dönemin bazı vekillerinin üzerinden
silindir gibi geçti. Olmadı parti içi yönetimini gençleştireceğim, parti meclisini değiştireceğim dedi
orada da önemli isimler kıyıma uğradı.
Yetmedi, sıra Kemal Kılıçdaroğlu’na geldi. Kılıçdaroğlu’ndan geriye ne kaldı ise, onlarında başına
balyoz gibi inildi ve parti küskünler ordusuna döndü. Sessiz sedasız yapılan bu hareketler taban ve
tavanın fokur fokur kaynamasına neden oldu.
Aldığım bilgiler doğru ise eğer, taban ve tavanda ki kaynamalar sessiz bir biçimde seçimlere kadar
devam edecek. Ancak, şu an seçimlere gidiyoruz parti daha fazla zarar görmesin diye kenara
çekilenler seçimlerden sonra seslerini yükseltecekler.
Bunun sinyalleri de geliyor, halen parti içinde aktif görev yapan bazı isimler, vekiller, il, ilçe teşkilatları,
geçmiş döneminin bazı önemli isimleri, diğer bir değişle çoğu kesimden bu yönetim hakkında
şikayetler gelmeye devam ediyor.
Hele bir konu var ki duyunca gerçekten çok üzüldüm. Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nu devirip CHP
koltuğuna oturduktan sonra, 27 dönem vekillerinden birisini bizzat arayıp bir lidere hiç yakışmayacak,
hem de hiç yakışmayacak konuşmalar yapması beni gerçekten çok şaşırttı.
Bakın neler oluyor, ismi bende saklı partinin çok sevilen ve Parlamentonun 27. dönem en çalışkan
Milletvekillerinden birisini Özgür Özel telefonla arıyor ve aynen şunları söylüyor, “abi sen Kemal
Kılıçdaroğlu’nu destekledin, benim aleyhime çalıştın seni aday yapmayacağım. “
Sevgili okuyucular, düşünün bir kere, büyük iddialarla ortaya çıkan, önce 5 dönem genel başkanı
Kılıçdaroğlu’nun hemen yan koltuğunda oturan bir isim, genç genel başkan, birdenbire partiyi
gençleştireceğim diye partinin tecrübeli isimlerini tırpandan geçiriyor.
Bu sosyal demokrat, hak, hukuktan bahseden bir parti genel başkanından geliyor. Gerçekten yazık
oldu. Partinin çok çalışkan ve haksız yere tırpan yiyen 27. dönem Milletvekillerine, bugünkü parti
içindeki sancılar hep bundan çıkmaktadır. Gerçekten bu isimler, 27. dönem parlamentoda ses getiren
vekillerdi, şu an aklıma gelen vekillerin bazılarını sayabilirim.
Ankara Milletvekili Dr. Servet Ünsal, İzmir Milletvekilleri Bedri Serter, Atilla Seter, İstanbul Milletvekili
Gürsel Tekin, Hatay’ın en sevilen çalışkan vekili Suzan Şahin, Bursa’nın yine özellikle tarım konusunda
uzman küskün vekili Orhan Sarıbal. Bitmedi Meclisin çalışkan vekillerinden Serkan Topal ve Burak
Erbay’da Özgür Özel’in hışmından nasibi alan vekiller oldu.
Tabi gelen bilgiler doğruysa aday gösterilmeyen ve 27. döneme damgasını vuran bu vekillerin günahı
sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında gözükmeleriymiş. Çok üzücü, sosyal demokrat olan ve sürekli
hak, hukuktan bahseden bir partide, üstelik Atatürk’ün kurduğu bir partide bu söylentiler hiç doğru
değil.
Yaklaşık 35 yıldır siyaseti takip ederim, ama bu dönem kadar sancılar içinde kıvranan bir CHP
görmedim. Bu koltuklardan kaç genel başkan geldi geçti, ama partiyi gençleştirelim derken, bir
küskünler ordusu yaratmayı hiçbir genel başkan bugüne kadar başaramadı. Bütün bunlara gerek var
mıydı hiç bilemiyorum.
Ama şunu iyi biliyorum, şu an tabandan, tavana, parti içinde ki sancılar eğer su yüzüne çıkmıyorsa
bilin ki seçime beş kala partiye zarar vermemek duygusundandır. Ama yine şunu biliyorum ki, gelen
bilgiler onu gösteriyor, maazallah 31 Mart’ta istenen sonuçlar alınmazsa siz işte o zaman kopacak
kıyameti görün.
Ortada ne genç Genel Başkan Özgür Özel kalır ve nede yanında kendisine sımsıkı sarılan arkadaşları
kalır. Umarım Özgür Özel bunu iyi tahmin ediyordur. Geriye dönüp baktığımız zaman, Türkiye’nin en
köklü partisi olan CHP’de sancılar eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir gece operasyonu ile
genel başkanlık tan düşürülüşü ile başladı. Arkasından gençleşme hareketi dendi MYK ve Parti
Meclisinde operasyon geldi, o da yetmedi 28. dönem vekil adaylığına sıra geldi ve kendi birkaç
arkadaşı dışında partiye çok yararlı işler yapan 27. dönem bazı vekiller tırpan yedi.
Bu kez de yerel seçimlere sıra geldi, seçimde yine gençleşme hareketi denildi, belediye başkanlık aday
koltuklarına daha yaşını tam doldurmamış, rüştünü ispat etmeye çalışan genç isimler oturtuldu.
Bunlar gerçekten CHP’de bardağın taşmasına neden oldu. Şu an kıyıma uğrayan, ancak partiye çok
yararlı olan isimler şayet sessiz kalıyorsa, inanın bu yaklaşan yerel seçimlerin sessizliğidir. Tabi ben
karışamam ben partili bir gazeteci değilim, ancak bu kadar yıllık bir siyasi tecrübeye sahip isem, yerel
seçimleri beklemek lazım. Çünkü pandomim esas ondan sonra kopacak. Benden söylemesi.
