Cengiz Aldemir/TBMM
-TOKİ’nin Rolü Yeniden Tanımlanmalı"
Türkiye'nin gündeminde her geçen gün daha fazla yer eden konut krizi, ekonomik, sosyal ve siyasi sebeplerin bir araya gelmesiyle derinleşmeye devam ediyor. Plansız kentsel dönüşüm, denetimsiz fiyat artışları ve rant odaklı projeler, sorunun temel nedenleri arasında sıralanıyor.
Tolga Taşçı: Çözüm Mümkün, Yeter ki Doğru Adımlar Atılsın
Konut sektörü üzerine faaliyet gösteren Taşçı Emlak’ın sahibi Tolga Taşçı, konut krizinin kökenlerini ve çözüm önerilerini Forahaber.com’a değerlendirdi. Sorunun temelinde rant öncelikli ve denetimsiz politikaların yattığını vurgulayan Taşçı, “Bu politikalar terk edilip sosyal adaleti gözeten yaklaşımlar benimsenirse, konut sorunu rahatlıkla çözülebilir” dedi.
"Kentsel Dönüşüm, Sosyal Değil Ekonomik Kaygılarla Yapılıyor"
Taşçı, kentsel dönüşüm projelerinin genellikle dar gelirli vatandaşların ihtiyaçlarından ziyade, ekonomik kazanç odaklı geliştirildiğini belirtti. Bu yaklaşımın, özellikle alt gelir grubundaki vatandaşların yaşadıkları bölgelerden uzaklaştırılmasına neden olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
“Lüks konut projeleri, sosyal ihtiyaçların önüne geçti. Yerel halkın talepleri göz ardı edilerek, büyük şehirlerde adaletsiz bir konut düzeni oluşturuldu.”
"Konut Fiyatları Kontrolsüzce Artıyor"
Taşçı, konut fiyatlarının yükselmesinde spekülatif yatırımların etkili olduğuna dikkat çekti. Konutun yatırım aracı olarak teşvik edilmesinin, fiyatların hızla artmasına yol açtığını belirtti. Ayrıca denetim eksikliği nedeniyle inşaat maliyetlerindeki artışın tüketiciye doğrudan yansıdığını söyledi.
“Kalite kontrol ve fiyatlandırma denetimlerinin yetersizliği, sektörü çıkmaza soktu. Bu durum, hem dar gelirli vatandaşları hem de kiracıları zor durumda bırakıyor.”
"TOKİ’nin Rolü Yeniden Tanımlanmalı"
TOKİ projelerindeki yetersizlikleri de eleştiren Taşçı, düşük gelirli vatandaşlar için inşa edilen projelerin, maliyetler ve kalite açısından eleştirildiğini belirtti. “TOKİ, kuruluş amacına dönmeli ve gerçekten ihtiyaç sahiplerine yönelik projeler geliştirmelidir” dedi.
Göç ve Arz-Talep Dengesizliği
Artan mülteci nüfusunun konut talebini artırdığını ifade eden Taşçı, plansız şehirleşmenin bu talebi karşılamakta yetersiz kaldığını belirtti. "Göç dalgaları ve nüfus artışı dikkate alınmadan planlanan projeler, sorunun çözümünü daha da zorlaştırıyor" dedi.
Çözüm Önerileri: Uzun Vadeli, Sosyal ve Şeffaf Politikalar
Konut sorununa dair çözüm önerilerini sıralayan Taşçı, uzun vadeli, planlı ve sosyal adaleti gözeten politikaların önemine dikkat çekti:
Ulusal Konut Stratejisi: Nüfus artışı, göç ve çevresel sürdürülebilirlik dikkate alınarak, uzun vadeli bir ulusal konut politikası oluşturulmalı.
Sosyal Konut Projeleri: Dar gelirli aileler için düşük maliyetli, uygun ödeme koşulları sunan projeler artırılmalı.
Kira Kontrolü: Büyükşehirlerde hızla artan kira fiyatlarını düzenlemek için mekanizmalar geliştirilmelidir.
Şeffaflık ve Denetim: Konut projelerinde harcamalar ve ilerleme durumu kamuoyuyla paylaşılmalı. Yolsuzlukları önlemek için bağımsız denetim mekanizmaları oluşturulmalı.
Depreme Dayanıklı Yapılar: Kentsel dönüşüm projelerinde güvenli yapı standartları öncelik olmalı.
Yeşil Alan ve Çevreci Politikalar: Şehirleşme sırasında yeşil alanların korunması ve enerji verimliliği sağlayan yapıların teşvik edilmesi sağlanmalıdır
"Herkes İçin Yaşanabilir Bir Konut Sistemi Mümkün"
Son olarak Taşçı, konut sorununa dair en önemli adımın toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçlarını dikkate alan, sürdürülebilir bir konut sistemi geliştirmek olduğunu belirtti. “Doğru politikalarla herkes için erişilebilir ve yaşanabilir bir şehirleşme sağlanabilir” dedi.
