GÜNCEL
Giriş Tarihi : 09-01-2025 21:18   Güncelleme : 10-01-2025 00:23

UGD Başkanı Nihat Alparslan Çalışan Gazeteciler Gününü Kutladı.

Uluslararası Gazeteciler ve İnternet Birliği Genel Başkanı Nihat Alparslan , 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı.

UGD Başkanı Nihat Alparslan Çalışan Gazeteciler Gününü Kutladı.

İnternet Haber Merkezi

Gazeteciler, doğruyu ve gerçeği Savunmalıdır

Uluslararası Gazeteciler ve İnternet Medya Derneği başkanı Nihat Alparslan Türkiye'de 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, "10 Ocak Çalışan gazeteciler günü" olarak değiştirildi.

gazeteciliğin yalnızca bir meslek değil, toplumun sağlıklı işleyebilmesi için vazgeçilmez bir rol üstlendiğini bir kez daha hatırladık. Demokrasi, özgürlük ve laiklik gibi temel ilkeler, ancak özgür ve bağımsız bir basınla korunabilir. Gazeteciler, doğruyu ve gerçeği savunarak halkı bilgilendirmenin yanı sıra, bu değerlerin yaşatılması için de büyük bir sorumluluk taşırlar.

Bu yolda, Uğur Mumcu, Mevlut Işıt, Değerli hocam  Çetin Emeç, Kamil Başaran, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink, Sami Başaran  ve daha niceleri, basın özgürlüğü mücadelesinin en değerli örneklerindendir. Onlar, doğruyu söylemekten, halkı bilgilendirmekten, demokrasiyi savunmaktan asla geri durmamış, bunun bedelini canlarıyla ödemişlerdir. Ancak burada isimlerini saymadığımız, adlarını anmaya bile fırsat bulamadığımız nice basın emekçileri de vardır ki, onlar da bu yolda hayatlarını kaybetmiş veya hayatlarını bu onurlu mesleğe adamış basın özgürlüğü mücadelesinin özverili neferleridir. Her birinin katkısı, basın özgürlüğünün ne kadar değerli olduğunu ve gerçeği savunmanın ne denli büyük bir bedel gerektirdiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu vesile ile çalışan gazetecilerin meslekdaşlarımızın bu güzel gününü kutluyor, şehit olan  aramızdan ayrılan gazetecilere Allah'tan rahmet diliyorum...

1980'deki askeri darbeden sonra aşırı sol ve aşırı sağ arasındaki mücadelede daha az gazeteci öldürüldü. 1980'lerin sonundan itibaren hükûmet karşıtı ve laiklik yanlısı tutumlarıyla tanınan çok sayıda gazeteci öldürüldü. Bazı durumlarda radikal İslami örgüt üyeleri bu cinayetlerden dolayı yargılandı ve kınandı. Bir vakada bir PKK militanının böyle bir cinayeti işlediğini itiraf ettiği iddia edildi. 

Ad Yayın Konum Tarih Açıklamalar
Mevlüt Işıt Türkiye Ankara 1 Haziran 1988  
Kamil Başaran Gazete İstanbul 28 Şubat 1989 Habercilik tarzını beğenmeyen bir restoran sahibi tarafından vuruldu.
Seracettin Müftüoğlu Hürriyet NusaybinMardin 29 Haziran 1989  
Sami Başaran Gazete İstanbul 7 Kasım 1989 Vurulduğu Aksaray'daki ofisinde Mardinli bir Kürt aşiretinin lideriyle röportaj yapmıştı.
Çetin Emeç Hürriyet İstanbul 7 Mart 1990 İki kişi arabasına girerek onu ve şoförü Sinan Ercan'ı vurduİslami Hareket Örgütünün dört üyesi üyesi dört kişi müebbet hapis cezasına çarptırıldı, ancak kardeşi gerçek katillerin yakalandığına inanmıyor.[9]
Turan Dursun 2000'e Doğru İstanbul 4 Eylül 1990 İslami Hareket Örgütünün bir üyesi üyesi ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, ancak katil olduğuna inanılan kişi serbest kaldı.[9]
Uğur Mumcu Cumhuriyet Ankara 24 Ocak 1993 Cinayetin arkasında kimin olduğuna dair farklı hipotezler olsa da Ankara'daki savcılık iki katilin cezalandırıldığını ve üçüncü şüpheli hakkında dava açıldığını, her üçünün de cinayetin arkasında olduğu iddia edilen Tevhid-Selam Kudüs Örgütünün üyeleri olduğunu savunuyor.[10]
Onat Kutlar Cumhuriyet İstanbul 11 Ocak 1995 Aynı bombalı saldırıda hayatını kaybeden arkeolog Yasemin Cebenoyan'ın kardeşi Cüneyt Cebenoyan, birçok kişinin cinayetin çözülemediğinden ya da arkasında İslami bir örgütün olduğundan şüphelendiğinden yakındı. Zanlı, 2005 yılında hüküm giydi, ancak itirafçı olarak 9,5 yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı.[11] Saldırının daha sonra PKK tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı.[12]
Ahmet Taner Kışlalı Cumhuriyet Ankara 21 Ekim 1999 Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Dr. Muammer Aksoy ve Yardımcı Doçent Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmeleri Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Umut Davası olarak bilinen davaya konu oldu. Mahkeme, sanıkların "Kudüs Ordusu" ve "Tevhid Selam" adı altında yasadışı bir örgüt kurduklarına ve Türkiye'de şiddet eylemleri gerçekleştirdiklerine hükmetti. 28 Temmuz 2005 tarihinde, bir sanık ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken diğer yedi sanık yasadışı örgüt lideri veya üyesi olarak ceza aldı.[13] Yargıtay, 11 Kasım 2006 tarihinde baş zanlının cezasını onadı.[14]
AlparslanAlparslan