Bodrum Belediyesi’nin kaçak yapılaşmayla, amansız mücadele ettiğini biliyoruz. Garibanın kaçağında kolluk kuvvetlerinden yardım istenirken, sermayenin kaçak inşaatlarında “bağış” adı altında, sus payı aldığını da biliyoruz.
Her ne kadar halk seçilmişlere” bizim oyumuzla seçildiniz” dese de, gerçek olan, önüne konulan adaya oy verdiğinden ibarettir. Seçme hakkı olan halkın, seçmeme hakkı ne yazık ki yok.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel; “Bodrum Belediye Başkan Adayı olarak, genç, mimar, beş yıldır başkan vekilliği tecrübesi var.” deyip ismini de yanlış söyleyerek tanıtımını yapmıştı. Şimdilerde ne kadar tecrübesiz olduğunu yaşayarak görmekteyiz.
“Kaçak yapılaşmayla savaşıyorum.” diyen bir belediye başkanının kendisi dahil, takımı olan belediye meclis üyelerinin de kaçak yapısı olmaması gerekir.
Bodrum Belediyesi’nin kaçak yapılaşmayla mücadelesine ve sonuçlarına bir göz atalım.
Bodrum Belediyesi, 2020 yılında yapı tatil zaptı düzenleyerek işlem yaptığı bir taşınmazla ilgili, yargıya suç duyurunda bulunur.
Bodrum Belediyesi açılan kamu davasına müşteki (zarar gören, şikayetçi) olarak katılır. Gel zaman git zaman, dava Haziran 2023 tarihinde sonuçlanır. Davada sanık olan kişi, üst mahkemeye itirazda bulunmaz ve dava Ekim 2023 tarihinde kesinleşerek sanığa tebliğ edilir.
Mahkemenin verdiği kararla, dava Bodrum Belediyesi lehine sonuçlanır ve sanık seçilme hakkını kaybeder.
CHP’li Belediye Başkanı Ahmet Aras döneminde açılan dava, yerel seçimlere yakın bir zamanda sonuçlanmış olmasına rağmen, seçilme hakkını kaybeden kişi, Bodrum Cumhuriyet Halk Partisi’ne meclis aday adaylığı başvurusu yapar.
Bodrum CHP yönetimi aday listesini kesinleştirip, Bodrum İlçe Seçim Kuruluna verir. Verilen listede, seçilme hakkını kaybeden kişinin adı da yer alır. Seçim kurulu verilen evrakların doğruluğunu beyan üzerinden kabul ettiği için, aday listesinde bir sakınca görmez ve liste kesinleşir.
Yerel seçim sonuçları açıklandığında, aday olan ve seçilme hakkı olmayan kişi meclis üyesi yapılarak mükafatlandırılır.
Şehrin Emanetçisi, Kaçak Yapılaşmanın amansız mücadelecisi Mimar Tamer Mandalinci, “mücadele ediyorum” dediği konuda ceza almış bir kişiyi, kendi takımında görmekte sakınca bulmamıştır.
Halen görevde olan, seçilme hakkı olmayan meclis üyesinin aldığı ceza kulaktan kulağa dolaşırken, konunun seslendirilmesi her zamanki gibi bana düştü.
Aklınızdan geçen soruları yanıtlıyayım.
Davacı Bodrum Belediyesi olduğuna göre, durumdan, belediyenin Hukuk Müdürlüğünün bilgisi bulunuyor.
Davalı aldığı cezanın ne anlama geldiğini biliyor.
Seçim kurulu, verilen evraklar üzerinden durumu değerlendirir, hafiyelik yapmaz, sadece şikâyet olursa inceler. Savcılıktan alınan sabıka kaydı üzerinde, “sabıka kaydına rastlanmamıştır” yazması sabıkası olmadığı anlamına gelmez. Bir evrak alındığı tarihten itibaren, altı ay geçerlidir.
Konunun fark edilmemesi kazanılmış bir hak doğurmaz.
Bütün bunlar işin hikâye kısmı…
Ben bu durumu dolaylı olarak sorumlulara ve şahsın kendisine iletmeme rağmen, geçen süreç içerisinde oralı dahi olmadılar. Meclis üyesi aldığı ceza ile siyasi parti üyesi dahi olamaz.
Sözde CHP’li olan ve bu olaya duyarsız kalan tüm sorumlular, siz gidersiniz lakin bu yanlış partinizin arkasından gelir.
Cumhuriyetin teminatı olarak kendini ifade eden bir siyasi partinin düşürüldüğü hallere bakın. İmar planı iptal edilmiş yere imar uygulaması kararı verenini mi, yalan yanlış kararlara imza atan encümen üyesi mi, Mecliste hukuk dışı gündemlere el kaldıranını mı, iş takip edenini mi, ne ararsanız bulursunuz.
Bodrum İlçe Seçim Kurulunu ve Kamu Mülkü İdaresini göreve davet ediyorum.
Vesselam…
Konunun detaylarını şimdilik açıklamıyorum.